Mehmet'in Kalemi · Nisan 24, 2025

Arslan ile Avcı Hikayesi

Aşağıda, size ‘Arslan-Avcı’ hikayesini, avcıyı değil de arslanı destekleyen bir iç motivasyon sesiyle yazdım.

Bir zamanlar, Issız Ormanlar Diyarı’nda yaşayan genç bir arslan vardı. Bu arslan, doğayla olan bağlantısıyla ünlüydü. Ancak, Arslan’ın en büyük hayali kendi hikayesini yazmak ve dünyaya anlatmaktı. Çünkü avcının yalanlarını çok duymuştu.

Bir gün, Arslan ormanda dolaşırken bir grup insanla karşılaştı. İçlerinden bir tanesi onlara, doğayla ve avcılıkla ilgili gerçek dışı hikayeler anlatıyordu. Kuşlarla konuştuğunu, ağaçların ona sırlarını açtığını söylüyordu. İnsanlar, bu fantastik hikayelere inanmış gibi yapıyorlar ama yine de içlerinde bir kuşku taşıyorlardı.

Bu hikayeleri genç arslan da duymuştu ve bu durumdan o da rahatsızdı. Günler haftaları, haftalar ayları kovalıyor; ama arslan bir türlü ne yapacağını bulamıyordu.

Bir gece, genç aslanın rüyasına, ihtiyar, bilge görünümlü bir arslan geldi.
Bilge Arslan, genç arslana doğru yolu bulması için rehberlik edeceğini ve ormanın gerçek hikayesini yazması için destek olacağını; ancak gerçek hikayeyi yazana kadar, herkesin avcının yalanlarını dinlemeye devam edeceğini söyledi.
Genç arslan, bu rüyadan güç alarak kendi hikayesini yazmaya başladı.

Günler geçtikçe, genç arslan doğayla daha derin bir bağ kurdu. Gerçekleri araştırdı, deneyimlerini yazdı ve iç sesini dinledi. Sonunda, kendi gerçek hikayesini yazdı ve insanlarla paylaştı.

İnsanlar, arslanın gerçeklikle dolu hikayesini duyunca büyülendiler. Artık avcının yalanlarını değil, ormanın gerçeklerini dinliyorlardı. Arslan, kendi hikayesini yazarak hem kendini gerçekleştirdi hem de başkalarının doğruyu görmesine yardımcı oldu.

Bu hikaye bize, kendi gerçeklerimizi bulmak için iç sesimizi dinlememiz gerektiğini ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için çaba sarf etmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
Arslan, kendi hikayesini yazarak, herkesin avcının yalanlarını dinlemesine izin vermedi…

Sevgiyle