SABRET
Zamanı gelmeden, meyveyi koparırsan, ham yemek zorunda kalırsın.
Tadı leziz bir şekilde yemek istiyorsan, zamana bırakıp olgunlaşmasını bekleyeceksin.
Zamanı gelmemiş buluşmalar zararlı olabilir.
Ölmek için de acele etmemek gerekir.
Yaşamak için daha çok zaman var.
Bugün 21 Nisan.
İyiye ve güzelliğe odaklanma vakti.
Enerjiyi enerjiye harcama vakti.
Olgunlaşmayı bekleme vakti.
Resim mi çizmek istiyorsun? Başla.
Kitap mı yazmak istiyorsun? Başla.
Spor mu yapmak istiyorsun? Başla.
Karar vermek için en ideal zaman.
Attığın hiç bir adım sebepsiz değil.
Aldığın hiç bir karar sebepsiz değil.
Gittiğin hiç bir yol sebepsiz değil.
Karşılaştığın hiç bir insan sebepsiz değil.
Okuduğun hiç bir kitap sebepsiz değil.
Alem’de her şey, sana bir sebep olarak gönderilmişken, her şeyde tesadüfi bir şey aramak niye?
Sen bir mucizesin.
Bu bedenin, bu dünyada var olması bir mucize.
Olduğun gibi kal.
Biri yada birileri için değişmek zorunda değilsin.
Değişmek istiyorsan kendin için değiş.
Gelişmek istiyorsan kendin için geliş.
Kararlarını kendin için al.
Çünkü sana faydalı olmayan bir karar neticesinde, sen de insanlığa faydalı olmazsın.
Çünkü sen kendine değer katmazsan, topluma değer kazandıramazsın.
Sen bir meyvesin ve hamsın.
Olgunlaşmak için acele etme.
Zamanın dolunca olgunlaşacaksın ve buluşacaksın toprağınla.
Yağmur kokusuyla bütünleşen toprak gibi, sen de bütünleşeceksin, vakit tamam olunca yuvanla.
Gökyüzüne ve Yeryüzüne iyi bak.
Gör, gökte ve yerde olanları.
Anla, bu ikisi arasında yaşananları…
Zaman tanı kendine.
Ham meyveyi koparırlar dalından.
Sevgiyle…