Mehmet'in Kalemi · Nisan 18, 2025

Yolda Olmak

Varış Noktasından Güçlü Bir Yolculuk

Bazen insanlar bir hedefe ulaşınca her şeyin değişeceğini sanır.

Zengin olunca, mutlu biriyle evlenince, terfi alınca…
Ama fark etmezler ki aslında hayatın özü varışta değil, yolculuktadır.
Asıl mucize, yürürken olur.
Düştüğünde ayağa kalkarken, vazgeçmek üzereyken devam edişinde, kendini her seferinde yeniden buluşunda…

“Yolda olmak” demek, henüz olmamışken umut etmek,
henüz ulaşmamışken şükredebilmek,
ve her adımda kendine biraz daha yaklaşmak demektir.

Hayat; çizilmiş, hazır bir harita değildir.
Bir keşif yolculuğudur.
Dönemeçleri vardır, yokuşları vardır.
Ama bil ki sen yürüdükçe yol sana açılır.

Yorulmak da yolun parçası, kaybolmak da, geri dönmek zorunda kalmak da…
Ama asıl mesele durmamaktır.

Çünkü sen ne zaman pes etmeyi düşünsen, hayat bir kapı daha aralar.
Ne zaman “artık dayanamam” desen, içindeki güç sana kendini hatırlatır.
Çünkü sen zaten yolda oldukça güçlüsün.

Unutma:
Yol, seni bir yere götürmek için değil, seni sen yapmak için vardır.O yüzden bugün hangi noktadaysan orası kıymetli.
Şu an attığın küçük bir adım, yarının en büyük dönüşümünü başlatabilir.

Yola inan.
Kendine inan.
Ve sadece yürümeye devam et.
Çünkü sen, yolda oldukça zaten var oluyorsun.

 Şimdi sana birkaç örnek vereceğim güzel insan.

1 – Bir dağcı Everest’e tırmanmak için yola çıktığında zirveyi göremez. Hava soğuktur, nefesi kesilir, yorgun düşer. Ama adım adım ilerler. Çünkü bilir ki zirveye ulaşmak bir anda değil, sürekli adım atmakla olur.
Hayat da böyledir. Zirve ulaşınca değil, tırmanırken büyütür seni.

2 – Bir marangoz çırağı, ilk gün hiçbir şey bilmez. Elinde alet tutarken bile eli titrer. Ama ustası ona şunu söyler: “Yeter ki her gün atölyeye gel, gerisi olur.” Yıllar geçer, ve o çırağın elleri artık, muhteşem sanat eserleri işler.
Çünkü her sabah atölyeye giden adımlar, ustalığa giden yol olmuştur.

3 – Bir gezgin gece yürürken sadece elindeki fener kadar yolu görür. Ama adım attıkça önündeki karanlık aydınlanır.
Hayat da böyle: Tüm yol görünmeden de yürünebilir.
Yeter ki ışığın sönmesin. O ışık ise senin içindeki inançtır.

4 – Bir tohum toprağa düştüğünde hemen çiçek açmaz. Önce çatlar, karanlıkta kalır, kök salar. Senin şu an yaşadığın zorluklar, belki de içindeki çiçeğin kök salma sürecidir. Ve unutma: En güzel çiçekler, en derin köklerden doğar.

5 – Bir nehir kıvrıla kıvrıla akar. Önüne taş çıkar, yön değiştirir, bazen yavaşlar. Ama durmaz. Çünkü bilir ki denize ulaşmak için sadece akması yeterlidir.

Sen de hayatın boyunca önüne çıkan engelleri, yönünü kaybetmek değil, yolunu bulmak olarak gör.

Sevgiyle…