Mehmet'in Kalemi · Mayıs 10, 2025

Hayat Bir Yoldur

 

Yol Senin, Adım da Senin:

Hayat Bir Yoldur, Sen de Bu Yolun Yolcususun

Hayat, düz bir çizgi değildir. Ne baştan sona bir planla işler, ne de herkese aynı rotayı sunar. Hayat bir yoldur. Gizemli, dönüşlü, zaman zaman sisli. Ve sen… Bu yolun yolcususun. Kimi zaman rüzgâr arkanda eser, kimi zaman önüne dağlar yığılır. Ama ne olursa olsun, yol seninle birlikte şekillenir.

KENDİNİ HATIRLA

Bu yolda bazen unutursun kim olduğunu. Kalabalığın sesi, hayatın yükü, geçmişin gölgeleri bastırır içindeki o hakiki sesi. Ama işte tam o anlarda dur ve kendine hatırlat:

“Ben bu yolda rastgele yürümedim. Her adımımda bir anlam, her seçimimde bir yön vardı.”

Sen bu yolun tesadüf eseri değil, kaderin uyanmış haliyle yürüyen bir yolcususun. Hataların, düşüşlerin, ertelediklerin bile bu yolculuğun bir parçasıydı. Onlar seni yoldan alıkoymadı, aksine sana yürümeyi öğretti. Şimdi daha bilinçlisin. Şimdi daha hazırsın.

KORKMA, YOLDA OLMAK YETER

Yol bazen çetindir. İnsan tereddüt eder: “Doğru yolda mıyım?”, “Geç kaldım mı?”, “Ya kaybolursam?”
Ama gerçek şu: Kayıp yoktur. Yolda olmayı seçmek başlı başına bir uyanıştır. Birçok kişi durmayı, vazgeçmeyi seçerken sen adım atıyorsan, zaten ilerliyorsun.

“Yolculuk, varıştan önemlidir,” derler ya… Hayır. Yolculuk, sensin. Senin cesaretin, inancın ve yeniden başlamaya dair verdiğin her karar.

Kendine şunu sor: Bugün bir adım daha atmak bana neyi kazandırır?
Cevap basit: Her şey. Çünkü her küçük adım, hayalini gerçeğe dönüştüren görünmez tuğlalardır.

ENGELLER GELMEZSE, GÜCÜN ORTAYA ÇIKMAZ

Yolda önüne çıkan zorluklar, seni durdurmak için değil, büyütmek içindir.
Rüzgâra karşı yürüyen bir ağacın kökleri daha sağlam olur.
Senin de içindeki güç, ancak rüzgâr estiğinde kendini gösterir.
Her hayal kırıklığı, her reddediliş, her kaybolmuşluk seni daha derin bir yerden uyandırmak için gelir.

“Neden ben?” deme.
“Bu bana ne öğretiyor?” de.
Çünkü her öğreti seni biraz daha kendine yaklaştırır.

HAYATIN ROTASI SENİN İNANCINLA ÇİZİLİR

Unutma!!! Hayat seninle birlikte akar. Ne düşünüyorsan, neye inanıyorsan, neyi hayal ediyorsan… Hepsi yolun taşlarını örer.
Bir gün “Ben yapamam” dersen, yol taşlaşır.
Ama “Ben elimden geleni yaparım” dersen, yol bir anda açılır.

Hayat, pasif bir bekleyiş değil; aktif bir yaratma halidir. Sen her gün bu yolda hangi zihniyetle yürüyorsan, yol da sana onu yansıtır.

Şimdi kendine şu soruyu sor:

“Bugün kendim için ne yapabilirim?”
“Kime dönüşmek istiyorum?”
“Yarının yolcusu olmak için bugün neyi bırakmalı, neyi başlatmalıyım?”

ŞİMDİ KALK VE YÜRÜ

Kalk. Evet, tam şu an.
Erteleme artık.
Hayat seni beklemiyor; o akıyor.
Ve sen bu akışta ne kadar yavaş yürürsen yürü, yeter ki durma. Çünkü yürümek: var olmaktır.
Adım atmak: hayata “Ben hazırım” demektir.

Senin içinde öyle bir güç var ki, bir gün değil, bugün onun uyanış günü.
Kimseden onay bekleme. Kimsenin seni anlamasını bekleme.
Sen kendine inandığında, dünya bile rotasını sana göre çizer.


Ve Şunu Unutma:

Sen bu yolun sıradan bir yolcusu değilsin.
Sen bu yolu varlığıyla kutsayan, her adımıyla kendini var eden, içindeki ışığı yola döken bir yolcusun.
Yol seninle anlam buluyor. Sen yürüdükçe, hayat büyüyor.

Şimdi derin bir nefes al.
Başını dik tut.
Kalbinin pusulasına güven.
Çünkü bu senin zamanın.
Ve sen bu yolun tam da olması gereken yerindesin.

Sevgiyle…