Mehmet'in Kalemi · Mayıs 5, 2025

Çaresizliğin Kıyısında

Saman Çöpüne Sarılan Ruhun Feryadı

Dostoyevski der ki: “İnsan çaresizlik içinde kalınca bir saman çöpüne bile sarılır.”
Bu söz, yalnızca bir gözlem değil, insan ruhunun karanlık gecelerindeki en çıplak gerçeğidir. Peki, nedir bu “saman çöpü”?

Neden güçlü bir varlık olan insan, bazen en kırılgan umutlara dahi tutunur?

Bu yazıda, bu güçlü sözü bir analiz yöntemiyle ele alacağız. 

1-Durum: RUHUN BOŞLUKLA KARŞILAŞMASI

Hayat zaman zaman bizi öyle yerlere sürükler ki, ne ileri gidebiliriz ne de geri dönebiliriz. Umutlarımız kırılmış, yollar tükenmiş, kalp ağırlaşmıştır.
Bu noktada kişi, tüm sağlam temellerini yitirmiş hisseder. Hayat planlanamaz, duygu yönetilemez hale gelir. İşte bu, çaresizliğin başladığı yerdir. 

2-Tepki: SAMAN ÇÖPÜNE SARILMAK

İnsan doğası gereği, bir “anlam” arar. Boşlukta kaybolmak korkutucudur. Ve çoğu zaman kişi, bu boşluğu dolduracak en küçük işarete bile sımsıkı sarılır.
Bir telefon mesajı, bir umut ışığı, bir bilinçsiz karar…
Bu “saman çöpü“, dışarıdan anlamsız görünebilir. Ama ruh için o anda hayatla bağ kurabilmenin tek yoludur.

3-Kök Sebep: TERKEDİLMİŞLİK VE KONTROL YİTİMİ

İçsel olarak kişi bir “güvende hissetme” ihtiyacını karşılayamaz hale gelmiştir.
Saman çöpü, aslında içimizdeki “yalnız kalmama, kontrolü yeniden ele alma” arzusunun sembolüdür. Bu anlarda farkına varmamız gereken şey şudur:
Korkumuz, durumun kendisinden değil, anlam verememekten ve çaresizliğin içinde kaybolmaktan gelir.

4-Farkındalık: SAMAN ÇÖPÜ BİR ALARMDIR

Bir şeye tutunma arzusu, içsel boşluğu işaret eder. O halde saman çöpü kötü değildir. Tam tersine, ruhun “yardım çığlığı”dır.
Bu farkındalıkla şunu sorabiliriz:

“Ben şu an neyden kaçıyor, neye sarılmaya çalışıyorum?”
“Bu boşluğu sağlıklı bir farkındalıkla doldurabilir miyim?”

5-Dönüşüm: İÇ DAYANAK NOKTASINI KURMAK

Gerçek özgürlük, dışarıdan gelen destekler kadar, içeriden doğan güce dayanır.
Saman çöpü dış destekse, biz içimizde köklü bir dayanak noktası inşa edebiliriz.
Bu da şu yollarla olur:

  • Sessizlikle barışmak
  • Duygulara alan açmak
  • Geçmiş travmalarla yüzleşmek
  • Meditasyon, dua, doğayla temas
  • Bir uzmandan destek almak

İnsan, çaresizliğe düştüğünde bile, içindeki sonsuz kaynağa ulaşabilir. Saman çöpüyle başlayan yolculuk, derin bir ruhsal uyanışa evrilebilir.

Dostoyevski’nin sözündeki hakikat, bir zayıflığı değil, insanın içindeki yaşama tutunma gücünü anlatır.
Kimi zaman saman çöpü gibi görünen şey, ruhun karanlıkta tuttuğu ilk kıvılcımdır. Ve eğer bu kıvılcımı doğru anlar, ona saygı gösterirsek, o saman çöpü bir gün içsel bir meşaleye dönüşebilir.

Sevgiyle…